15 Şubat 2011 Salı

gemiyi karadan yürütüyorum

ıraktan elçi geldi, çok büyük bir su ordusu var ve tam üzerimize geliyor dedi. evet sonunda su verdiğim ultimatomu yemiş oksijeni çözülmüştü. konuşarak anlaşmıyor, bana mısın demiyordu. gülhaneyi hattı hümayuna gittim, her birinden bir çift aldım. suya cevap vermeden sessizce bekleyecektik üzerimize gelmesini. sancak tarafına geçtim. zincirleri çözdürdüm. bir kere bir gece ansızın demişiz. geliyorlar efendim durduramıyoruz. çektim pet şişemi bekledim. bi kaşık atıcaktım ona, görsün benle aşık atmak neymiş. ben bi selam gönderdim, 76 gün okumuşlar ismimi 9 kişi. heheyt neden bahsediyorsun sen. gemiyi bilerek tahtadan yaptırdım. tahtımı bir şekilde korumam gerek. suyla daha önce de karşılaşmıştım, altıma almıştım onu. suyla göz göze geldik. aramızdan su sızmıyordu. sancağı terk edip beklemediği yerden, alabandadan girdim. lanet olsun dostum çok sertti. tayfam çok garip sesler çıkarmaya başlamıştı. korkmuş gözlere rahat olunuz bakışı exclusive 13’ü attım. eller serbestti. bi arkadaşıma telefon ettim, ceng var yet dedim. abi işim var not yet dedi. kendisi 7 dil bilir 13 dil konuşur. çok değişik bir ismi var nuret usul hakayık. ben kısaltıyorum bazen sinirleniyor. kaptanı deryam benim. hayır ben değilim, o benim kaptanı deryam. 15dk sonra o da geldi. toplamış tayfasını çılgın. geldiği anda su en can alıcı hareketini yapmak üzereydi. suyun kuvvetini önceden kestirip ortadan kaldırmam gerekmekteydi. zor dönemlerdi. o sırada nuret usul hakayık’tan efsane bir öneri geldi ve anlık uyguladım. su yükselmiş, sörf için adeta beni çağırıyordu. suya ilk giren olmak için tayfam çıldırıyordu. zor tuttum küçük enişteleri. karınca kararmıştı. rüzgar gibi geçmişti. iklim değişik, ozon delikti. cebimde hiç para yoktu. artık suyla baş başaydık. nuret usul hakayık üstüne gidip, altına aldı. çok büyük darbelerle vuruyordu. bense hiç kasmadım, kafam rahat bizim mahalle tarafından saldırdım. su çok güçlüydü. o kadar darbeye aldırış bile etmiyordu. su çok tuzluydu ama güzeldi. mahallemi tanıdığım için kafam rahattı. bir noktaya kadar ilerledikten sonra gemiden indik ve yaya olarak devam etmek zorunda kaldık. işte bunu su göremedi. bu hassas planımla onu tuzla buz yapmıştım. bu daha görünen tarafımdı. suyun arkasından dolaştım ve nuret usul hakayık ile tam aramıza aldım. bi o vuruyor bi ben dövüyor, bi ben giriyor bi o çıkıyordu. suyu uyutmuştuk. bizi düşman olarak görmesine üzüldük aslında. ama burama kadar gelmişti. bitirici darbe nuret usuk hakayık’tan gelmişti. altına alıverdi benle uğraşırken. son gemimi karadan yürüttüm ve suyun üstüne bir de ben çıktım. şimdi aramızdan su sızmıyor. ben, nuret usul hakayık ve su gömmeli batak oynuyoruz fırsat buldukça. suyla şaka da olmuyor deli çocuk hemen yenilene gömecek miyiz hehehe diyor. nuret usul hakayık böyle sulu şakalardan hoşlanmaz. kafasına silme tokat atar hep. abanmaz o tekniktir. sadece yanar acıtmaz. liman konusunda anlaştık. bu suyla 6. karşılaşmamızdı. şimdilik altımızda. güzel de anlaşıyoruz. ara ara asilik yapıyor ama sonra düzeliyor. limana gelince hep eğleniriz. su bize hafta sonu tuttuğu balıklardan ikram eder. güzelce yer gideriz. nuret usul hakayık hala suyun üstünde, ne olur ne olmaz deyü. ben şık bir enstantene olsun amaçlı gemimi karada tutuyorum. bu taktik beni hiç yanıltmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.