15 Şubat 2011 Salı

Şeker

O gun cay yaninda verilen ikinci seker olarak ilk ise baslamistim. Yardimci sekerim. Ustamin tatlandiramadigi yerde ben devreye giriyordum. Soguk tabak sicak cay. Yasli teyzeleri sevmiyorum. Olur olmadik zamanlarda limon sikiyorlar. Ustam yillarin sekeri, onla cok iyi anlastik. Seker gibi adam valla. Duyduk ki yapay tatlandiricilar mahalleyi basmislar, birimizi toz etmisler. Ustam ve ben deliye donduk. Ilk cay tabagiyla isvicreye, plastik kutularin uretildigi fabrikaya gittik. Ustam cay tabagi uzerinde uzun bir sure calismis, onu dondurerek soyledigine gore ayagini yerden kesecek kadar bir islev sahibi yapmisti. Hahah onu gorenler tanimlanamayan cisim der. Ustam pek medyatik olamadi. Taninmayi sevmez zaten. Bazen onu taniyamiyorum. Fabrikaya donelim. Donduk. Semazen fabrikanin adi, isvicrecede kutu kutu pense demekmis, sonradan elde ettigim kayitlara gore. Fabrikaya iki seker gibi degil de adeta iki seker gibi siziverdik. Ustam daha once 86 defa fabrika patlattigi icin kup gibiydi. Bense toz atiyordum. Heyecan agzimda. Uretim hattinin en can alici noktasini bulduk ve ustam o kucuk cipi bir cirpida aldi. Atladik tabaga mahalleye donduk. Mahalleli bizi cay kasiklariyla karsiladilar. Hahah cilgin gibiydi hic unutmuyorum. Hoslandigim kagit icindeki esmer seker de oradaydi. Bana guldu beni seviyor. Tozumu toplayip ilk defa konusmustuk. Seker bir ambians olusmustu. Sekerlestik, o guldu ben hala guluyorum. Ve yapay tatlandiricilar evsiz kalmisti. Biz o gun dunyaya tekrar dogal, saf, gercek hazzi gostermistik. Esmer sekerimle iki tane toz sekerimiz var. Cok sevimliler. Bir gun buyuyup onlar da babalari gibi kup seker olacaklar. Ustam mahalleye muhtar oldu. Bilmiyorum cay bize neler gosterecek. Simdilik bu kadar sekerlerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.